Giresunspor, Spor Toto Muhteşem Lig’in 9’uncu haftasında Beşiktaş’ı konuk etti. Kritik karşılaşma Beşiktaş’ın 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Siyah-beyazlıların üç puan hasretinin son bulduğu maçta verilen kararlar çok tartışıldı. Beşiktaş’ın galibiyetini spor müellifleri kaleme aldı.
İşte Giresunspor – Beşiktaş maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
EN KAHRAMAN GOLCÜ / ATTİLA GÖKÇE
Savaş, siyaset, iktisat, bilim ya da spor… Ortam karanlık bir sürece girip tıkandığında biri çıkıp ışığı yakıverir. Onun ismi kahramandır. Beşiktaş’ın kahramanı Tayyip Taha oldu dün. Hem Valerien Ismael’i, hem de grubunu ipten aldı.
Giresunspor, Muhteşem Lig’in en netameli ekiplerinden biri… Hayır hayır.. Tepede stratejik hesapların içinde değiller. Fakat yeniden de “Büyük”lerin başına büyük sıkıntı açan dertli bir yanları var. Beşiktaş’ı Galatasaray’ı hem de İstanbul’da yenerlerken deplasmanda Trabzonspor’un da 1 puanını çaldılar. Puan kayıplarının hudut bozduğu bir periyotta Hakan Keleş’in idaresindeki ekibe dikkat etmek gerekiyor.
Bu girişe ek olarak… Beşiktaş üç maçı peş peşe galibiyetsiz kapadı.. Ismael’in canı sıkkın, Ersin Destanoğlu geçmiş yılların itimat seviyesini yakalayabilmiş değil. Evvel Ghezzal, sonra Nkoudou sakatlanınca ekibin ayarı da kaçtı. Onların yokluğunda Alli ve Redmond beklendiği kadar üretken olamadı. Tekrar de kadrosu rahatlatan birileri var. Josef üzere, Tayyip üzere. Eh Gedson da yönetim eder. Tayfur’un maşallahı var. Weghorst desen, o her maçta elinden geleni yapıyor.
Sonrasında çarşıyı karıştıran bir 15. dakika… Beşiktaş duran topla gol fırsatı yakalıyor. Giresunspor kalesi önünde ağır kalabalık ve itiş kakış var. O hengamede top kaleye giriyor. İtirazlar var… Yaşar Kemal Uğurlu anında golü verip santrayı gösteriyor… Hakem Giresunspor kuşatması altında… Sonra VAR merkeziyle konuşmalar… İş uzuyor. Ofsayt kuşkusu yerini beklenmeyen penaltı kararına bırakıyor. Weghorst topun başında. Sağ ayağıyla zayıf bir vuruş. Onurcan yemiyor bu dolmayı! 34’te yerde aradığı golü gökte buluyor Beşiktaş… Korner atışında Josef topu röveşata ile içeri çeviriyor. Emrecan’ın başla kaleye gönderdiği meşin yuvarlak dışarı yöneliyor lakin orada Tayyip Taha var. Şık bir röveşata. Sihirli bir dokunuş… Hakçası bu klas gösterisi bir golü ziyadesiyle hak ediyor.
Skordan oyuna dönersek… İki kadronun da topu bir türlü yanlışsız kullanamadığı daima pas ortası yaparak top çaldığı geçişlerle dolu bir oyun izledik. Ayrıyeten kimsenin de set oyunu uygulayacak hali yoktu.
Oyuncu değiştirme konusunda sıkça eleştirilen Valerien Ismael dün 12. dakikada sakatlanan Saiss’in yerine Emrecan’ı alıyor. Asıl değişiklik ise 62’de Ghezzal ve Nkoudou, Redmond ve Rosier’den nöbeti devralıyor. Girenler çok mu tesirliydi? Hayır. Ancak yeniden de mesken sahibini huzursuz etmeye yettiler. 75’te Alli’nin yerini alan Cenk Tosun, nihayet 2-3 dakikalık oyunlardan daha erken bir girişi hak ettiğini gösterdi. Ismael, Weghorst ve Cenk’in birlikte oynadıkları süreyi artırmalı… Hem Beşiktaş, hem de Ulusal Ekip için kıymetli bir husus bu!
Hepsi bir yana… Dünkü maçın kahramanı da Tayyip Taha oldu. Yalnızca golü attığı için değil. İki maçtır 11’de başlayarak beklentileri ziyadesiyle karşıladı.
Şunu da anlatalım: Beşiktaş’ın kahramanlıklara değil, sistematik çalışan bir oyuna gereksinimi var… Ismael dün kredi tazelerken taktik anlayışını ve oyun planlarını tekrar gözden geçirmeli. Aksi halde yine kazanmanın faydası uçup masraf, dert yine devreye girer.
TAYYİP TALHA ‘TT’ OLDU / BİLAL MEŞE
Bu oyunda hani ‘tek kale’ diye bu cümle var ya, dünkü birinci yarıya çok uygun dersek, abartmış olmayız.
Evet, Beşiktaş, benzetme yerindeyse bu yarıda Giresunspor’a nefes aldırmadı. Futbolda savunma yapabilirsiniz, fakat bunu alışkanlık haline getirirseniz, konumlara davetiye çıkarırsınız! Gerçekten Ersin, rakibin bu anlayışı nedeniyle rahat bir birinci yarı çıkardı.
Oyuna pres ve baskıyla başlayan Beşiktaş, rakibin bu oyun anlayışını avantaja çevirdi, üretti, Weghorst penaltıyı kullandı, kaleciye takıldı. Artı, iki net durumu gole çeviremedi Kartal. Bunda en büyük faktör, kaleci Onurcan’ın yaptığı dayanılmaz kurtarışlar idi. Gelin görün ki Onurcan, 34’teki Tayyip Talha’nın harikulade röveşatasını yalnızca izlemekle yetindi, gole pürüz olamadı. Natürel ki Emrecan’ın asistini de unutmayalım.
Şimdi gelelim Tayyip Talha’nın sayılmayan golüne… VAR’da uzun müddet incelendi, orta hakem konumu seyretti, Weghorst’a yapılan faulü penaltıyla kıymetlendirdi. Weghorst, atışta plaseyi tercih edince Onurcan’a gol müsaade vermedi, köşeyi güzel iddia etti.
Saiss’in 12’de sakatlanması kenar idaresi soruna sokmadı değil. Ne var ki, deneyimli oyuncunun yerine giren Emrecan’ın maşallahı var, onun eksikliğini hiç hissettirmedi birinci yarıda. Tabi ki Tayyip Talha’yı es geçemeyiz. Hem ofansta, hem de savunmada dayanılmaz sorumluluk alıyor, yanılgı yapmıyor. İleri çıkışları ise artısı…
Valerian Ismael’in Tayfur’u on birde tercih etmesi bence doğruydu. Çaprazdan dayanılmaz bir şut çıkardı, meşin yuvarlak az farkla dışarı gitti. Bu yarıda sol bek Masuako, hem bölgesini çok düzgün korudu, hem de ofansa dayanak verdi. Aksayan ya da beklentilerin uzağında kalan Redmond ve Dele Alli idi.
Tek farklı galibiyetler risktir bu oyunda. İkiyi hatta üçü bulacaksınız, aksi taktirde rakibin iştahını kabartırsınız. Hakikaten Giresunspor, savunmada risk aldı. Ofansif oyuna dönerken, Kartal’a düşünceli anlar yaşattı, hatta geri vites yaptı! Valerian Ismael, rakibin suratını kesmek ismine, oyuncu atılımları yaptı, Rosier ve Redmond’u oyundan aldı, Ghezzal ile N’Koudou’yu alana sürdü.
Rosier’in alınması bence doğruydu, zira sarısı vardı, kırmızıya yakalanabilirdi. Ismael, muhtemel bir iş kazasına uğramamak ismine, Necip ile Cenk Tosun’u da alana sürdü. Weghorst, 88’de maçı koparacak durumu buldu, altı pas içinde kalecinin üzerinden aşırmak istedi, yeniden Onurcan’ı geçemedi.
Eee futbol bu türlü bir oyun… Skor ismine işinizi sağlam kazığa bağlayacaksınız, bulduğunuzu atacaksınız, onu bunu bilmem arkadaş! Oğulcan’ın uzatma dakikalarında attığı gol, ya ofsayt olmasaydı? Kaldı ki çizgi çekildi, bana nazaran durum gri! İstediğiniz kadar tek kale oynayın, ürettiklerinizi gollerle taçlandıramazsanız, üç puan için yüreğiniz ağzınıza gelir.