İYİ Parti İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu ve 39 ilçe lideri, hakkında mahpus ve siyasi yasak kararı verilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’na takviye ziyaretinde bulundu.
Heyeti Saraçhane’deki İBB Meclis Salonu’nda kabul eden İmamoğlu, hakkında verilen cezayla ilgili konuştu.
‘DEMOKRASİYE DARBE VURAN BİR ANLAYIŞLA ÇABA ETTİK’
31 Mart lokal seçimlerinde yapılan ittifakı anlatan İmamoğlu şöyle konuştu:
“Elbette bazen farklı düşündüğümüz oldu, tartıştığımız bahisler oldu. Bir arada istişare ettiğimiz alanlar vakit aldı, mühlet aldı. Fakat günün sonunda, bu sağlıklı iş birliğinin kamu lehine yaptığımız, 16 milyon insanı düşünerek hareket ettiğimiz iş birliği, Türkiye demokrasisi ismine, mahallî demokrasi ismine bence örnek bir seyahati tarifledi ve gösterdi. Bunun tabiri caizse, bir manifestosunun nasıl oluştuğunu, nasıl geliştiğini ve inşallah sonucuna kadar elde edildiğinde nasıl sonucuna yürüdüğünü kaleme almak gerekir. Bütün bu düzgün örnekleri yaşarken, olağan bir de Türkiye demokrasisine darbe vuran, yara veren, hatta yani tabiri caizse, demokrasi rejimini yok etmeye çaba eden anlayışla da uğraş ettik. Biz, bu iş birliğimizi ve dayanışmamızı hayata geçirirken, bir de bu türlü bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.”
İmamoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle oldu:
“Adaylık anında bile boş durmayan akıl, Beylikdüzü’ne soruşturma akını yaptı. Misyon yaptığım alanda bizi makus göstermek ismine soruşturma saldırısına uğratıldık. Berbat siyaset lisanı açısından birçok şey yaşattı. Dün bahsettiğim ‘mertlik’ sıkıntısının altını çizmek için bunları anlatıyorum. Seçim akşamı yaşadıklarımıza dönün bakın. Ülkemizin en kadim kurumlarından Anadolu Ajansı’nın milletine datayı vermeme konusundaki kesintiye uğrattığı anı düşünün. Ne kadar utanç verici. Ve ortaya koyduğumuz dirayetli duruş. Daima birlikte milletin oyununa sahip çıkışımız. Bekçilik yapmamız, nöbet tutmamız sonucu, 18 günlük bir uğraşla seçimi kazandık. Ne dedi sonrasında? ‘13 bin oyla seçim alacağını mı zannediyorsun’ denen konuşma yapıldı bu ülkede. Halbuki bugünkü rejimin bile tanımı ne? ‘Yüzde 50, artı bir kişiyi alan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçilir.’ Yani yüzde 50, artı bir kişinin kazanacağız Cumhurbaşkanlığı sisteminin başındaki kişinin tanımına bakar mısınız: ‘13 bin oyla İstanbul’u alacağını mı düşünüyorsun?’ Bunu yaşattılar bize. Yetmedi, ‘Çaldılar’ dediler. ‘Hırsızlar’ dediler. Yetmedi, seçimi iptal ettiler. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu türlü bir rezillik yok demokraside. Bunu yaşattılar bize. ‘Niçin iptal edildi’ dendiğinde, ‘Sandık başlarında 700 terörist var’ dediler. O kadar net konuştu ki zat-ı sayın, ‘700 terörist’ derken. Ne oldu? Sonuçta 40 küsur kişi yargılandı ve sıfır. Beraat etmeyen bir kişi bile yok. Heba oldu milletin prestiji. Utanç duyduk.”
MÜFETTİŞ YAĞDIRDILAR: “Müfettiş yağdırdılar Büyükşehir Belediyesi’ne. Öfke, içlerindeki kıskançlık, malını mülkünü elinden almış üzere davranan o akıl, o denli bir garabete dönüştü ki; kalktılar ta geçen sene Ekim ayında, ‘557 terörist’ diyerek bir tez saçmalığı ortaya atan, o yeniden tıpkı zat-ı sayın, o günden beri de ayrıyeten bir müfettiş saldırısına uğrattı bu kurumu. O müfettiş atağında yolladığı, görevlendirdiği aklıselim, adalet duygusu yüksek, devlet insanlığı ruhu taşıyan beşerler baktılar ki, bir şey yok. Baktılar ki, süreç yürümüyor, aylar geçiyor. Bu sefer ‘sözüm ona müfettiş’ yolladılar. Daha yakın geçmişte aday olmuş, o siyasi partiden aday olmuş müfettişi yolluyor ve onunla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Yeniden bir şey çıkartamıyor. Köşeye sıkışıyor son bütçe konuşmalarında, ‘Göreceksiniz, yakın vakitte işte bu Cuma’ diyor. O cuma üstünden 3-4 cuma daha geçiyor.
İŞİNE BAK: Hakkımızda bir soruşturma daha doğuruyor. Benim için müfettiş değil. Benim için AK Parti milletvekili adayıyım. Kişinin altında imzası olan bir evrakla, benim hakkımda ve arkadaşlarım hakkında, birinci genel sekreterimizden, birinci genel sekreter yardımcılarımızdan bugüne kadar, kocaman bir listeyle savcılığa hata duyurusunda bulunuyorlar. Kimin hakkında? Bu hoş cennet vatanın Trabzon ilinin, Akçaabat ilçesinin, Cevizli köyünde, 40 haneli bir köyde doğmuş, Çocuk Esirgeme Kurumu çocuklarıyla ilkokulu okumuş, Atatürk Köşkü’nün yanındaki ortaokulu bitirmiş, sonra Trabzon Lisesi’ni bitirmiş, İstanbul Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi mezunu olmuş, birebir üniversitede İnsan Kaynakları masterı yapmış, yaklaşık 33 yıldır Bağkur’lu olan, binlerce beşere ekmek fırsatı vermiş, emeğiyle hayatını geçirmiş bir beşere ve en az onun kadar onurlu olan yol arkadaşlarına, ‘terörist’ muamelesi yapmayı göze alan gözü dönmüş bir zat-ı sayın, başını çekeceği bir sistemle bizim hakkımızda kabahat duyurusunda bulunmuş. Haydi oradan, haydi oradan; işine bak sen. Burada kalmış zati birkaç aylık işin. Tahminen o fırsatı bile sana vermemek zorunda kalacak.”
MERTLİK İSTİYORUM: Mertçe bir çaba talep ediyorum. Bu ülkenin Rize ilinin Güneysu’su, Çayeli’si mertlik ister. Toroslardaki yörükler, bu ülkede mertlik ister. Diyarbakır’daki Kürt vatandaşlarım, bu ülkede mertlik ister. Kasımpaşalı hemşehrilerim de bu ülkede mertlik ister. Ben, mertlik istiyorum. Mertlik daveti yapıyorum. Mertçe bir çaba sağlansın istiyoruz. Bundan kaçınan akılla, sakının akılla, yargıyı ele geçirip, hakkımızda uydurma bir karar vermekle, bizi zapt edeceğini düşünen akıl, vallahi düş görüyor. Fakat biz, milletçe bir ortada ve bilhassa bu yol arkadaşlığıyla, dostlukla, kardeşlikle, bir ortada onlara kabuslarını yaşatmaya devam edeceğiz. Her gece kabus görecekler. Az evvel değerli liderimizin annesinin bana ettiği dua üzere, milletimizin bütün annelerinden aldığım o hoş dualar o hanelerde, o berbatlığı yapan birkaç hanedeki yatak odalarına kadar kabus olarak girecekler. Kabus olarak onlara, gecelerini düşlerini zehir edecekler. Onun için bu milletle uğraşmasınlar. Millet İttifakı’yla hiç uğraşmasınlar.
“Kesinlikle önümüzdeki 2023 süreci, hayati ve ulusal bir meseledir” diyen İmamoğlu kelamlarını şöyle bitirdi: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, milletimizin, halkımızın bir ortada büyük bir geleceğe yürüme sıkıntısıdır. Buna inancımız çok büyüktür. Sakın bu süreci ruhunuza telaş düşürecek, ‘Acaba’ titretecek bir pozisyona getirmeyin; asla. Yarın sabah kalkarken, güya yeni başlamış üzere hissedin. Bunlar, başımıza daha çok gelecek. İnanın seçime kadar yapacaklarının tahminen daha bir kısmını yaşıyoruz. Lakin her yaptıklarında bizim birlik ve beraberliğimiz, birlik ve beraberliğimize ziyan vermeden yol yürüyüşümüz, ayrıntılı fikrimiz, faziletli davranışlarımız, yanlışlarımızı kapatarak, yardımcı olarak, eksiklerimizi tamamlayarak yol yürüme hareketini ortaya koymamız, onların bütün makûs emellerini suya düşürecek ve bizler, başarılı olacağız.”
KAVUNCU: YANINIZDAYIZ BAŞKANIM
İYİ Parti İstanbul Vilayet Lideri Kavuncu da buluşmayı, geçen hafta milletle birlikte verilen reaksiyonun bir devamı olarak niteledi. Hukuksuzluğu ve yapılan haksızlığı protesto ettiklerini kaydeden Kavuncu şöyle konuştu:
“Bunu en yüksek sesle, sıklıkla yapmamız gerekiyor. Zira, seçime giden bir Türkiye’de, en kritik seçime giden bir Türkiye’de, o denli gözüküyor ki muktedirler yahut iktidar, bu süreçte bu tıp gayrinizami, gayrı yasal, vicdanları yaralayan bir ekip adımlar atacak. Bu adımların büyük bir reaksiyonla karşılaşacağına, bu adımların bizler tarafından en şiddetli tonda reaksiyonla karşılaşacağını bilmeleri lazım. Onun için bunun çok manalı ve çok değerli olduğunu düşünüyorum.”
Hukuksuzluğa karşı gösterilen tutumun öbür istikametlere çekilmek istendiğinin altını çizen Kavuncu kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Farklı mecralara çekmek de aslında iktidarın, muktedirlerin yapmak istediği, uygulamak istediği stratejinin ekmeğine yağ sürüyor. Dolaylı ya da dolaysız, bilerek ya da bilmeyerek, iktidarın yapmak istediğine katkı verilmiş oluyor. Bunu farklı siyasi manalara ve farklı mecralara çekmek, o manada bu çabayı de verilebilecek en büyük ziyandır. Bahis nettir.
Başkanım, yalnız değilsiniz. Bu hak gayretinizde, bu haklı davanızda, biz, İstanbul Vilayet Teşkilatı olarak, sonuna kadar yanınızdayız. Bunu bir sefer daha ilçe liderlerimizle, vilayet başkanlık divanımızla size söz edelim. Zira, bugünlerde takviye çok manalıdır. Hem size hem milletimize bu yüreği, bu dik duruşu, dirayeti Genel Liderimizden aldığımız o ilhamla, ondan aldığımız o yönlendirmeyle bir kere daha bugün gösterelim istedik. Yanınızdayız Liderim.”
(HABER MERKEZİ)