Dersim Belediye Lideri Fatih Mehmet Maçoğlu, Maraş’ın Pazarcık ilçesinde depremzedelere yardım için çalışıyor. Maçoğlu, gereksinimlerin devlet tarafından giderilmesinin yolunun toplumsal baskıdan geçtiğini söyledi.
‘ÜÇÜNCÜ GÜNDEN İTİBAREN SEYYAR REVİR KURMAYA BAŞLADIK’
Evrensel’in haberine nazaran, zelzele olduktan 8-9 saat sonra Dersim Belediyesi takımı ve kolektifiyle ilçeye ulaştıklarını tabir eden Maçoğlu, birinci iki gün daha çok enkaz altındaki insanları kurtarmak için çabaladıklarını tabir etti. İkinci günden sonra AFAD’ın bölgeye gelmesi ve müdahalelere başlamasıyla depremzedelerin temel gereksinimlerine yöneldiklerini lisana getiren Maçoğlu, çadır, yemek vb acil muhtaçlıklar için çalışmalarını ağırlaştırdıklarını söyledi. Maçoğlu, bugün itibariyle 300’e yakın çadır kurduklarını ve günlük 4 bin-5 bin kişilik yemek çıkardıklarını belirterek, üçüncü günden itibaren seyyar revirler kurmaya başladıklarını da ekledi.
40’a yakın köyde besin ve sıhhat çalışmaları yaptıklarını söz eden Maçoğlu, çocuklar için özel alanlar oluşturmaya çalıştıklarını anlattı. Tuvalet ve banyo kurmak için de çalışmalara başladıklarını lisana getiren Maçoğlu, bütün çadırlara en azından çocukların banyo muhtaçlıklarının karşılanabilmesi ismine soba, ibrik ve leğen yerleştirdiklerini anlattı.
‘GÜCÜMÜZ ORANINDA BURADA OLMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Depremin birinci gününden itibaren Dersim Belediyesi ve halkı olarak bölgeyle dayanışma içinde olduklarını tabir eden Maçoğlu, “Kaygı var. Ne olacak, ne yapacağız, bundan sonrası ne olacak gibi… Devasa bir yıkım var. Gücümüz oranında burada olmaya çalışıyoruz” dedi.
Maçoğlu, demokratik kitle örgütleri ile Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinin de bölgedeki çalışmalarda yer aldığına dikkat çekerek bu güçlerle irtibat halinde olduklarını lisana getirdi. Gerek ilerleyen süreçte yıkılan kentlere dönüşlerin sağlanabilmesi, gerekse insanların barınma gereksinimlerinin karşılanabilmesi için neler yapılabileceğine dair emek ve demokrasi güçleriyle bir tertip muhtaçlığına dikkat çeken Maçoğlu, kamunun bu işin içine girmesi için toplumsal bir baskının gerektiğini tabir etti.
‘KİMİN KİME NE VERDİĞİ AŞİKÂR DEĞİL’
Kaldırılan enkazların sulak alanlara ve derelere bırakılmasına da reaksiyon gösteren Maçoğlu, “Bu enkazları ya sulak alanlara ya derelere ya tarım topraklarına ya ormana dökecekler. Bu sıkıntıya dair biz ne yapmalıyız… Bunların hepsi aslında bizim düşünmemiz gereken şeyler. Adıyaman’ın birtakım bölgelerinde gördük. Sulak alanlara, derelere (enkazları) dökmeye başladılar. Bir sürü kimyasal, asbest, boya, plastik dökülüyor. Durum esasen vahim, bir de suları, dereleri kirleterek öbür yerlerdeki insanların zehirlenmelerini de yanlışsız bulmuyoruz” diye konuştu.
Türkiye’den ve dünyanın her noktasından sarsıntı bölgelerine dayanak aktığına dikkat çeken Maçoğlu, “Herkese çok teşekkür ediyorum. Türkiye halkı ve dünyanın her noktasından beşerler nitekim seferber oldu. Lakin artık yavaş yavaş temel gereksinimlere odaklanmalıyız. Besin, çadır üzere ihtiyaçlara… Lakin bir de bunu kişisel bir çalışma haline çevirmeden kurumlarla, STK’lerle, siyasi partilerle, demokratik kitle örgütleriyle, inanç kümeleriyle yapmak kıymetlidir. Zira kimin kime ne verdiği muhakkak değil, bir yığın haline geliyor. Onun için sisteme koymak ismine bu tıp çalışmalar yeterlidir diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.